feriha on dokuz yaşında olmasına rağmen ailesiyle yaşıyordu.
her
sabah olduğu gibi erkenden kalktı ve tabii ki babasıyla annesi son
hazırlıklara bakmak için davet salonuna gitmişlerdi. feriha da saçlarını
dağınık bir topuz yaptı ve mor sabahlığıyla mutfakta belirdi
evin hizmetçisi: nermin
nermin teyzesinin yanağına sulu bir öpücük kondurarak: oohh günaydın nermin sultan!
nermin: yavaş yavrum! elimi kesiyodum az daha
feriha: bişey olmaz sana nermin teyze! 9 canlısın sen 9 !
nermin: hadi ordan yaşlanıyorum be kızım. vaktimiz geliyo
feriha: ne yaşlılığı ya? hiç bi yere gitmiyosun vaktin falan da gelmiyo nermin teyze! sapasağlamsın işte
nermin: şimdi öyle de kızım, yarın nolucağı belli mi olur?
feriha masaya oturur: ya biraz optimist olsana sen nermin teyze
elindeki kahveyi masaya bırakarak: ne timist ne timist?
gülerek: optimist nermin teyzem
nermin: o ne kızz?
gülerek: pozitif olumlu... kısaca iç karartıcı olma demeye çalışıyorum sultanım!
nermin: hadi hadi kahvaltını et
feriha: nermin sultan bunlar ne?
nermin
ferihanın elindeki zımbalı kağıtları alıp bakar: haa bunlar mı? sizin
akşamki partiye gelecek kişiler. haldun bey feriha bi baksın dedi
feriha: off baba ya- emir sarrafoğlu?!! of nermin teyze ya bu şimdi mi gösterilir bana ya?!!
nermin: noldu deli kıızz?
feriha: ya nermin sultan benim acilen alışverişe çıkmam lazım ya
nermin: niye? senin şu yakışıklı oğlan da mı geliyomuş?
merdivenlerden koşar adımlarla çıkarak: evet evet evett!!!
alışverişte
nehir: feri sen hani isemiyodun bu davete gitmek
feriha:
istemiyorum ama napiyim nehir? orda bi sürü kişi var çok şık olucaklar.
şimdi ben geçen gün giydiğim elbiseyi giysem olmaz dimi ama?
nehir: öyle olsun bakalım...
feriha: gel bak şuraya girelim
nehir: aa evet bende duydum orayı çok güzellermiş
mağazada
nehir: hiii feriha bu çok güzel olduu
feriha: yok ya bu çok sade
feriha kendi etrafında dönüp aynaya baktı
nehir: hakkaten biraz öyle ya. bak bu nasıl?
feriha: ya ben mini bişey istiyorum
feriha
biraz daha etrafa bakınır ve lacivert mini tek omuz bi elbise görür.
eteği hafif balondur. bel çukurunda siyah kalın bir kemer vardır kemerin
üzerinde de gümüş taşlar. elbisenin omzunda kocaman bir süs vardır
omzunu kaplayan ve elbisenin renginde
sinsice gülümseyerek : bu nasıll??
nehir: süper kızım bu gerçekten
feriha hemen kabine ilerler ve geri çıkar
nehir: ay çok güzel oldun feri
feriha: ben de çok beğendim. ödiyelim çıkalım hemen
nehir: dur dur elbiseyi çıkarma ~eline siyah yüksek platform bi topuklu ayakkabı tutuşturdu~ bunu da giy altına. bakalım nasıl olucak
feriha: nasıl?
nehir: süper oldu feri herkes bayılıcak. al bu çantayı da..
feriha: daha kuaföre gidicem baksana öğlen oldu bile
ödeyip çıkarlar
kuaförde
kuaför: nasıl bişey istiyosunuz feriha hanım
feriha: bilmiyorum necmi abi sen kafana göre takıl
nehir: ama herkesin gözü üstünde olsun bu gece
necmi gülerek: tamam tamam mesaj alınmıştır. ee kim bu delikanlı?
feriha: kimse
nehir: hadi ordan
başka bi kuaför gelir ve nehire saç modelini sorar o da at kuyruğu istediğini söyler
bu sırada hande gelir çünkü daha önce kuaförde buluşucaklarını konuşmuşlardır
hande: selam! oo ne kaynatıyosunuz bakiyim
nehir: hiiç.. ferihanın aşık olduğu kişinin kim olduğunu çözmeye çalışıyoruz
hande: vaay feri
feriha: ya ne aşkı ya! yok aşk maşk. sadece hoşlanma
necmi: tabi canım hep öyle derler
feriha: başka ne derler necmi abi biliyo musun? işini yap!
necmi: tamam kız sustum. ama ben anladım o kim
feriha-nehir-hande: kim??
necmi: emir sarrafoğlu
hande: emir mi?
nehir: doğru mu feri?
feriha: ya uff evet tamam doğru ama kimseye söylemiceksiniz
hande: söyler miyiz kızım deli misin
feriha: ee siz ne giyiceksiniz
nehir: ben şu geçen hafta annemin romadan aldığı turuncu uzun elbiseyi giyicem. hani web cam'dan göstermiştim ya o
feriha: straplez olan mı?
nehir: evet. hande sen?
hande: geçen ay annemin herşeye maydanoz terzisinin diktiği pembe elbiseyi
feriha: nasıl bişey?
hande: önü kısa arkası uzun
nehir: aa anladım. hani gümüş taşlar var karnında o mu?
hande: evet. altına da gümüş ayakkabılarımı giyicem
nehir: ikiniz de çok kasmışsınız ya ben çok mu sade kalıcam
necmi: yanında mı elbise?
nehir: evet neden?
necmi: kız gidin bırakın şu yandaki terziye. akşama kadar yapsın yapabildiğin. taksın takıştırsın
feriha: iyi fikir aslında
nehir: hande sen bırakır mısın canım hazır saçına da başlanmamış
hande: tamam tamam. geliyorum hemen
nehir: bana bak çok abartmasıın!
hande: tamaam
ferihanın evi
hande: klasik nehir işte, son anda elbise değişikliği
nehir: napiyim hande terzi mahfetmiş elbisemi
feriha: kız haklı ama güzelim elbise gitmiş bambaşka bişi gelmiş yerine ya
sanem: kızlaar! hazır mısınız
hande: evet sanem abla ama biz benim arabayla gidicez
haldun: kızlarr! fıstık gibi olmuşsunuz hepiniz
nehir: teşekkürler haldun amca
haldun: kavalyeleriniz yok mu sizin de
sanem: hadi halduncum biz çıkalım anca gideriz. feriha siz de hemen arkamızdan çıkın geç kalmayın. ev sahibi biziz
feriha: tamam annecim
davet
feriha__
salona
girdim. evet farkındaydım, herkesin gözü üzerimdeydi. özellikle de
yaşıtım olan erkeklerin. göz önünde bir masa buldum kendime ve garsondan
içki isteyip etrafa bakınmaya başladım. gözlerim onu arıyordu. ve
bulmuştum onu. o da beni izliyordu. gözlerini bacaklarımdan alıp yüzüme
baktı ve inci gibi dişlerinin tetk birini bile göstermeden 'çok
güzelsin' der gibi hafifçe sırıttı. içkisinden bi yudum daha aldı ve
başını yanındaki arkadaşına çevirdi. ben kafamı yanıma çevirince ise
handeyi ve anlamlı bakışlarını gördüm. emirin yanındaki arkadaşına
bakıyordu o da. tıpkı benim emire baktığım gibi...
emir__
o
da beni iziyordu. görmüştüm işte! ona sırıtıp anlamlı bir bakış attım.
inşallah çok güzel olduğunu söylemeye çalıştığımı anlamıştır. ve işte
geldi koray da. bakışlarımı genç kızın üzerinden çekip koraya döndüm.
sarıldık ve daveti konuşmaya başladık. hala arada sırada ona kayıyordu
gözüm. adı neydi acaba bu güzelliğin? daha önce görmemiştim dergilerde.
ne işi vardı ki burda? ama bu gece öğrenecektim, emindim...
1.bölüm sonu
![]() | |
hande |
![]() |
feriha |
![]() |
nehir |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder